24 Ocak 2011 Pazartesi

DÜŞ' E KALKANIM

aynı sessizlikte uzanıyorum yüzü koynumda
kimsenin sözünü kesmiyorum
dağılan yanlarımı izliyorum gizli gizli
pencerelerimde perde yok
yağmurdan nasibimi alıyorum
en sevdiğim şarkıya ağlıyorum
varlığımı çıkartıp kutusundan bir portresini çiziyorum
hiç değişmemişim..

erken geliyor gece
beklenmedik misafir gibi mahçup
heryerim darmadağın
paylaşıyorum katran karasını
sırlarımı anlatıyorum sırdaşımdan gizli gizli
dilimin kemiği yok
ezberimden nasibimi alıyorum
gülemediğim her an a ağlıyorum
yokluğunun acısını çıkartıyorum içimden gözlerini çiziyorum
hiç değişmemişim..
ve hiç değiştirmemişim seni..

sözlerim doluyor şimdi avuçlarıma
gel desem olmuyor
gel desen___ sessizleşiyorum..
uzanıyorum boylu boyunca uçurumlarına

20 Ocak 2011 Perşembe

İTİRAF EDİYORUM BENİ SAKLA

son dememeli hiçbir dil
yalancı çıkmamak için hayata
ve son kez öpüşmemeli hiçbir dudak
tutsak olmamak için bir çift göze
en azından yalan dememeli hakim olmadan nefsine
daha çarparken nefesi nefesine
kesmemeli sözünü sarhoşluğunun
dinlemeli..
şarap yudumlarken yaşanan sessizliği bil
yalnızlıktan öteye gitmez kimseye de varmaz
ve boğazından geçerken yutkunuşun
içindekilere bir kilittir sadece yuttuğun
bu yüzden bekle dememeli hiçbir dil
bekletmemeli..
ve bunu öğretmeli ellerine
yeri geldiğinde dokunmayı da bilmeli
yoksa ne savaşının adı olur ne de ölümün hayırlısı
kenardan izlersin olanı biteni
kuşlar bile bir mevsimi terkedebiliyorsa eğer
nereye varacağını düşünmeli bir adım
ve can çekiyorsa eğer geriye atılmalı birer birer
varsın yolun uzasın
daha son demedin..

11 Ocak 2011 Salı

GÖLGE














gün devriliyor üzerine güneşin
tarçınlı bir gece kıvamında düşlerim
eskilerim..
üzerimde
bir kaban ağırlığı gibi
içim titredikçe öfkelenirim
gözlerimde kendi görmek isteyen bana bakmayınca
sözlerimi bir bir renklendiririm
olmadı___
değiştiririm!
ne de olsa gece kıvamında düşlerim
öyle siyah öyle güzel gizlerim


zaman bi ileri bi geri kararsızlaşınca
güneş devriliyor günün üzerine
göz kapakları yorgun uyanınca rüya hapislerinden
unuturum yaralarımı
sarıp sarmalamalarımda -son- dediğim kanamalarımı..


şimdi sesin ne kadar da az geliyor yanıma
sanki biten bi körebede açmamışsın gözlerini
kısık sesin üzerimde
uzun yolculuk yorgunluğu gibi
yollarımı bir bir renklendiririm
olmadı___
değiştiririm!
ne de olsa yol yok
görünmüyor gelip gelmediğin
yol..
yok!
gece kıvamında gelmelerin


öyle siyah öyle güzel gizlerim..