11 Nisan 2012 Çarşamba

YERİNDE KAL

gönülsüz gidiyor güneş, geceye mahkum
son bakış misali
sisli bir yol bırakıyor ardında
içinde kalmış heves gibi
mevsim..
nisan
yağmur buzdan kılıçlar tutturuyor elimize
biraz erimiş hüzünlerimizden
gözlerimizin içinde görmemeliydik birbirimizi
bu yüzden savaştık
her dokunuşumuz yağmur
ağırlaştırdı bizi
sustuklarımızı nasıl duyabilirdik
her yer tuz buz
her şey kılıç sanki
yaralanmamak elde değil
sakin ol

gölgene gizle kılıcını
zamana ver zehirini
oyuna getir beni
gardımı yere düşür
nefesimi sen al
sen ol, ben..
kahramanlar son halleriyle hatırlanmaz mı
kar ilk düştüğünde sihir sanılmaz mı
her yaralı biraz umutlu çokça ölümlü olmaz mı
yağmura teslim oluyorum

ellerin su içinde
geç kalmış gibisin..

ölsem de inanmazdım
seni yaraladığıma